Referans Referans Referans Referans Referans


Avrasya İslam Şurası Gerçekleşti

Avrasya coğrafyasında yerleşik Müslüman ülkelerin dini kurumları ve Müslüman toplulukların kuruluşları arasında din hizmetleri ve eğitimi alanlarında işbirliğini geliştirmek maksadıyla başlatılmış olan Avrasya İslam Şurası Brüksel‘ de gerçekleşti.

Konularında uzman kişilerin katılımıyla gerçkleşen şuraya ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez ve Emekli Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu katıldılar.


Dört oturumda gerçekleşen programın ilk oturumunda “Avrupa’da İslam Varlığı: Kurumsallaşma Bağlamında Müslümanların Mevcut Durumu, İmkanlar, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri” başlığı altında konuşmacılar fikir ve düşüncelerini belirttiler. Konuşmacılar arasında yer alan Avrupa Türk İslam Birliği Genel Başkanı İhsan Öner, yaptığı tespit ve çözüm önerileriyle ilgi odağı oldu. Özellikle Avrupa Müslümanlığı konusunda yaptığı konuşmada, “Asırlarca birbirini takviye ederek gelişen din-kültür kaynaşmasını; kültürden arındırılmış din, veya dinden arındırılmış kültür olarak tasavvur etmenin kendisi; o kültüre ve dine vurulabilecek darbelerin en öldürücüsüdür. Bu anlayış tarzıyla, baskın bir kültürün evsahibi olduğu diyarlarda herhangi bir azınlığın varlığını uzun vadeli koruyabilmesi asla mümkün değildir.


Her defasında, “biz bu toplumun bir parçasıyız” diyenler, kendi dinine karşı en acımasız eleştiriyi yapan bir toplumun İslâm’a karşı farklı bakış açısı olanlarından, övgü yerine eleştiri alacaklarını da hesaba katmalıdırlar.

Özellikle Almanya’nın Türk Müslümanları, işin şeklî boyutu ve teferruatını bir kenara bırakarak, düşünce ve sosyo-kültürel boyutuyla kendilerini ifade etmelidirler.


Şayet Avrupa Müslümanlığı’nın altı doldurulamazsa, “Avrupa İslâmı” oldubittisiyle karşı karşıya gelineceği şimdiden bilinmelidir! Cihanşümul bir din olan İslâm, madem her kültür coğrafyasında ve farklı zaman dilimlerinde yeşerebilme kabiliyetine sahip, o hâlde basireti bağlanmış Müslüman öznelerin, Avrupa Müslümanlığı’na giden yoldan ya çekilmeli, ya da çözüm getirmelidirler.

İçimizden birisi bize ayna tutmalıdır. İslâm karşıtlığı kronikleşen kesimlere hoş görünmek, onlara “yaranmak” için değil; Avrupa Müslümanlığı’nın hakkını vermek ve elimizden kayıp giden nesilleri kurtarmak için içimizden birileri bizi sigaya çekmelidir! Avrupa Müslümanlığı; bir yandan modernizm adına ve Müslüman oldukları için ayrımcılığı tabi tutulan, asimilasyona zorlanan, diğer yandan da babaların, ağabeylerin, (hattızatında) törelerin İslâm’ı adına baskıya maruz kalan, bizden fakat buralı nesillere kimlik kazandırmaktır“ dedi.

İki gün süren programda, Batı’nın Korku Yönetimi Ve İslam: “Ötekileştirmenin Zihni Arka Planı ve Avrupa’da Gündelik Hayatın Fobik Yansımaları”, “Aidiyet Unsurlarının Gerçek Değerleri ve Kimliğin İnşasında İslam Din Eğitimi” ile “Gelecek Tasavvuru Bağlamında Avrasya İslam Şurası ve Avrupa Dini Kurumlar İşbirliği” konuları uzman ve akademisyenler tarafından ele alındı.