Anlamak Lazım

"Modern" hayatın belki de en önemli odak noktası kadınlardır. Çünkü biz kadınlar kendimizi bu çağda bir çatışmanın içinde bulduk. Kimliğimiz, ruhumuz, özümüz.. Hep korunmak ve var olmak arasında bırakılmıştır.. Tarih içinde kadın, en ağır aşamalardan geçmiş; ve günümüz de eğlence unsuru haline getirilmiştir.

Kadın olmanın yüklediği sorumluluk belki de en çok günümüzde kendini hissettirir oldu. Modern hayat, kadınları daha yoğun etkiledi. Kadın algısında zamanın çok da öneminin olmadığını, cinsel olarak istismar edildiğini, tüketim çağında kadının nasıl bir reklam aracı haline getirildiğini artık daha net görmekteyiz. Kadınlar insanlığı en derinden etkileyen, yönlendiren, gelecek nesilleri dizayn eden varlıklardır. Dolayısıyla onlarda var olan bir sorun, zamanla tüm topluma sirayet edecektir.

Peki, "Müslüman kadın" imajı çağımıza ne kadar yansıyor, işte asıl sorulması gereken soru budur. Önce kendimize soralım: Biz kadın olmanın onurunu kimlerden öğrendik? Hangi kutlu kadınlar bize örnek oldu?

Müslüman kadın olmak için yolumuza ışık tutacak ilk kişi Hz. Fatıma'dır. Bu çağda Hz. Fatıma'yı anmak kuşkusuz bizler için bir anlam ifade etmelidir. Çünkü İslam dini, kadını cahiliye döneminin karanlığından kurtarıp, kadına önem ve değer veren bir dindir.

Mümin kadını anlatmak için bugün neden özellikle Hz. Fatıma'yı seçtik? Elbette ki tarihimiz kıymetle hatırlayacağımız böylesi mümin kadınlarla doludur. Fakat Hz. Fatıma'yı tercih etmemizdeki en önemli sebeb, kendisi, yaşamı ve biz kadınlar için taşıdığı anlamdır. Onun hayatı, yaptıkları, mücadelesi, sabrı bizler için üzerinde düşünülmesi ve örnek alınması gereken verilerdir. Nitekim, Hz. Aişe şöyle nakletmiştir: "Ben, Resulullah'ın kızı Fatıma kadar oturup kalkmasında, davranış, tutum ve vakarında Resulullah'a benzeyen başka birisini görmedim."

Hz. Fatıma’nın ‘vahyin indiği evin kızı’ olduğunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Peygamber terbiyesi ile yetişen Hz. Fatıma'nın hayatına baktığımızda yoklukla, mücadele içinde geçtiğini görmekteyiz. Günümüzde bir çok kadının kendine kadın oyuncuları ya da şarkıcıları örnek aldığını düşünürsek; Hz. Fatıma'nın hayatının bizler için ne denli anlam taşıması gerektiğini hemen anlarız. O'nun davranışlarında, eylemlerinde ve terbiyesindeki inceliğe baktığımızda gerçek müslüman kadının izlerini bulmaktayız.

Hz. Fatıma'nın kişiliği; erdemli oluşu ve dik duruşu ile yoğrulmuştur. O, gösterişten uzak, sade, olması gerekene en yakın olan bir duruşa sahiptir. O bir kadının kişiliğinin, ne giyim kuşam ile ne de gösterişle yoğrulmadığını anlatan en iyi örnektir. O Peygamber'in kıymetlisi, kızı, müminlerin annesidir. Mükemmel kadının çağımıza yansımasıdır.

Hz. Fatıma'nın hayatını örnek almak demek; tüketim ve israf anlayışını terk etmek, modern hayatın içinde kalsak bile ruhumuzu korumak, kısaca Fatıma'ya koşmak demektir. Modanın dayatmasına boyun eğmeden yaşamak demektir. Çünkü İslam kadına tasavvur edilemeyecek bir üstünlük, takva ve iffet vermektedir.

Hz. Fatıma'yı anlamak, onun yaşamını gözümüzün önünde canlandırmaktan geçer. Hz. Fatıma'yı bütünüyle inceleyip, onu günümüz kadın algısı ve yaşamı ile karşılaştırdığımızda, Hz. Fatıma kimdir sorusuna kendimizce cevaplar bulabiliriz. Bugün istismara uğrayan , eşya konumuna düşürülen, örtünmeyi "moda" olgusu ile açıklayan, İslam’ı, Müslüman kadının nasıl olduğunu unutan kadınlar için, Hz. Fatıma iyi bir kılavuzdur.

Özetle; islam ve tesettür algısının yozlaştığı , modanın hâkim olduğu günümüzde Hz. Fatıma'nın yaşayışını hatırlamak "mümin kadın" ve "iyi insan" olma yolunda bizlere faydalı olacaktır. O örnek bir eş, mükemmel bir annedir. Peygamber kızı olmasına rağmen hiçbir ayrıcalığı yaşamayan, elleri un öğütmekten nasır tutmuş, hayatın tüm zorluklarına göğüs germiş mücadeleci bir kadın! Ev işlerini ihmal etmezken aynı zamanda çocukların eğitimiyle de birebir ilgilenmiş, eşine karşıda saygıda kusur etmeyen muhteşem bir kişilik.

Oturup ağlayan ve herşeyden şikayet eden bir Hazreti Fatıma düşünebiliyor musunuz? Hayır. Çünkü onun sorumlulukları vardı ve bu sorumluluklarının farkındaydı; yüreği teslim olmuş ve şahsiyeti oturmuş bir kadındı. Sosyal çalışmalarını bir kenara koymamış, aynı zamanda evini de ihmal etmemiş olan Hazreti Fatıma, günümüz kadınları için de güzel bir örnektir.

Babasının onu ısrarla Zehra diye çağırması dikkatimizi çekmelidir. Betül de diyor, Peygamberimiz ona. Betül ‘temizlikte ve paklıkta her şeyden ayrılan’ demek.” Yeryüzünün iki Betül gördüğünü ve birinin Hz. Meryem, diğerinin Hz. Fatıma olduğuna dair bir hadis-i şerifi hatırlatarak hepinizi yürekten selamlıyorum.

Not: 9 Kasım 2014 tarihinde Frankfurt’ta düzenlenen Hz.Fatıma’yı Anma Günü etkinliğinde yaptığım konuşmanın kısaltılmış halidir.