Referans Referans Referans Referans Referans


Göç ve Kadın

Günümüzde dış göçün yarattığı sorunları uzun uzun anlatmaya gerek yok. Biz kadınlar bu durumu zaten derinden hissediyor ve yaşıyoruz. Örneğin; Almanya göç ülkesi olmuştur,ama henüz göç toplumu olamamıştır. Almanya’daki göçmen kadınların sorunları değişmemiş, daha çetrefil hale gelmiştir. Bu bağlamda üç önemli noktaya dikkatinizi çekmek isterim:

Cinsiyet Ayrımcılığı
Almanya’da yaşayan göçmen kadınlarının büyük kısmının, sahip olduğu geleneksel rol ile yeni toplumun kendisinden beklediği rol arasında çatışma yaşadığı biliniyor. Bu çatışmaların da süre ve sıklığı uzadıkça kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri hızla artıyor; gerek psikosomatik gerekse psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Kadının imajı
Çalışma ve eğitim hayatında ayrımcılığa uğrayan göçmen kadınların sayısının Almanlara göre daha çok olduğunu görüyoruz. Ayrımcılığın nedenlerinden biri, Alman toplumunun göçmen kadınlara bakışı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü genelde göçmen kadın denince Almanların aklına ne geliyor? Mağdur durumda olan, dayak yiyen, zorla evlendirilen kadınlar akla geliyor. Ya da okumamış, okuma yazma bilmeyen başörtülü kimseler. Bu nedenden dolayı elbette olumsuz bir imaj söz konusudur.

Kadınların Eğitimi
Almanya’da özellikle göçmen kadınlar, iş piyasasında yer bulabilmek için çetin bir mücadele veriyor. Federal Hükümet tarafından yaptırılan bir araştırma göçmen kadınların işsizlikten daha çok etkilendiğini ortaya koydu. Buna göre her iki göçmen anneden biri işsiz durumda, Almanlar arasında bu oran sadece yüzde yirmisekiz(%28). Kadın göçmenler arasında meslek eğitimi olanların oranı ise yüzde yirmi(%20) ile daha da düşük.

Tüm bu sorunlar karşısında; ATİB olarak resmi kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde çözüm yolları arıyoruz. Ayrıca, Federal Meclis’te bizi temsil eden Türk politikacıların göçmen kadınlar meselesine kayıtsız kalmaması gerekir. Kültürel alandaki anlaşılır isteklerimizi Berlin’e duyurmaları, ve bu haklı taleplerin Almanya’daki siyasal ve toplumsal hayata katılmamıza, kısaca entegrasyona engel olmadığını anlatmaları elzemdir.

Bugün Başbakan Merkel “İslam Almanya'nın bir parçasıdır” diyor. Ancak bu önemli yaklaşım yeni, farklı bir tavır alış gerektiriyor. Bu şimdiye kadar oldu mu? Maalesef, hayır.

Eğer, bugün Türk kadınları siyasete karşı ilgisiz kalıyor ya da seçimlere katılımı düşük oranda ise; nedeni bu tutumda aranmalıdır.


YAZARIN DİĞER YAZILARI