Referans Referans Referans Referans Referans


Bir Seçimin Ardından

Türkiyede 7 Haziran seçimleri yapıldı. Yurtdışındaki seçmenler de bu parlamento seçimleri için ilk defa oy kullanmış oldular. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilgi çok az olmuştu. Burada seçimin bir gün olması, randevu sistemi, çok az yerde sandık bulunması gibi menfi sebepler rol aynamıştı. Parlamento seçimine katılım da % 40'larda kaldı ve istenen yoğun katılım gerçekleşmedi. Bunun da bir kısım sebepleri olabilir... Oy kullanma bir ay süre ile yapılmış olsa da, her şehirde sandık olmayışı, sadece konsoloslukların olduğu şehirlerde olması, önemli bir sebep olabilir.

Ben, asıl ilgisizliğin, bu bölgelerin seçim bölgesi olmayışı sebebiyle seçilememek, sadece kimi seçtiğini bilmeden seçmek olmasını, en önemli sebep olarak görüyorum. Demokrasinin olmazsa almazı, temsildir. Sizi parlamentoda kim temsil edecek belli değil. Yani bu, "seç ama seçileme" demektir. Buna rağmen % 40' lık katılım çok önemlidir. Buradan en çok adayları HDP gösterdi ve karşılığını da aldı. CHP ve MHP` nin hiç adayı yoktu. Onlar da karşılığını alarak, HDP'nin altında kaldılar. AKP iki aday gösterdi. Adaylardan biri tabanın tasvip etmediği birisiydi ve yeteri kadar sosyal medyada tartışılmıştı.

Netice itibariyla AKP de istenen orana ulaşamadı ve o da hak ettiğini aldı denebilir. Bu bir ilkti ve ilkin heyacanıyla % 40'lara ulaşıldı. Temsil hakkı verilmeden yapılacak birdahaki seçimlerde bu oranın yarısına dahi ulaşmak mümkün olmayacaktır. Ha bu durum Ankara’daki siyasi partileri ne kadar ilgilendiriyordur diye sorarsanız, bence hiç ama hiç ilgilendirmiyor diyebiliriz. Hatta ‘’yahu bu da nerden çıktı’’ diye rahatsızlık dahi duyuyorlardır. Buralara gelip "Vurgun" şarkısını okumalarına bakmayın. Aslında bu şarkıyı hiç sevmezler. Tek sevdikleri şarkı ‘’Seni uzaktan sevmek aşkların en güzelidir’’. Ahkâm kesiyorsun demeyin, ben bu durumu kırk yılda kırk kez yaşadım ve gördüm. Hâlâ değişir diye de ümitliyim... Seçimlerden on gün öncesine kadar Türkiye'de üç haftaya yakın kaldım. Seçim çalışmaları evlere şenlik... Elazığ` da Gazi Caddesi, şehrin en işlek caddesidir. Bir başında mendili çıkar halay çekerek, öbür başına git, halay çekerek dön. Yani on beş saat aralıksız halay çekebilirsin. Çünkü her iki dakikada bir, bir partinin müzikli dolmuşu halay havalarıyla tur atıyor. Şimdi birşey deyince hemen, yahu siz Almancılar da hiçbirşey beğenmiyorsunuz, diye saldırıya uğruyoruz.

Şu durum bile bize Türkiye`deki siyasetin seviyesi hakkından çok şey anlatıyor aslında... Oradaki insanımız da bu durumu fazla sevmiyor artık. Çok sitem duydum: Yahu şu seçim bitse de kurtulsak diye. Çükü son derece rahatsız edecek bir patırtı ve gürültü vardı ortalıkta. Ne ise seçim yapıldı. Seçmen koalisyon dedi. Kimseye tek başına güvenoyu vermedi. Temennim her parti kendi öz eleştirisini yapacaktır. Ama seçimlerin üzerinden iki hafta geçti, herkes kazanmış görünüyor. Bu seçimin hiç mağlubu yok...

Evet bu seçimin tek galibi millettir. Millet siyaseti dizayn etmesi gerektiğine inandı ve tercihini öyle yaptı. Aslında tüm siyasi partilere çok açık mesajlar verdi. Mesajı doğru okuyanlar çıkar ve gereğini yaparlar diye temenni ediyorum. Uzlaşma da bir demokrasi kültürüdür. Ve bu bizim siyasi geleneğimizde vardır. Ülke hükümetsiz kalmaz, yönetimsiz kalmaz. Çözümü yine bu millet bulur. Hiç endişe etmiyorum, kimse de etmesin! Milletimiz işin doğrusunu bilir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI