Durmuş Yıldırım
Fikret Ekin
Selahattin Saygın
Ihsan Öner
Mahmut Aşkar
“Herdem Yeniden Doğarız Bizden Kim Usana”
“Cihânı hiçe satmaktır adı aşk/ Döküp varlığı gitmektir adı aşk
Elinden şekkeri ayrığa sunup/ Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk
Belâ yağmur gibi gökten yağarsa/ Başını ona tutmaktır adı aşk
Bu âlem sanki oddan bir denizdir/ Ona kendini atmaktır adı aşk
Var Eşrefoğlu Rûmî bil hakîkat/ Vücûdu fâni etmektir adı aşk”
(Eşrefoğlu Rumi)
İnsanın kendini yenilemesinin yolu, sağlam bir imandan, ilahi bir aşktan geçiyor. Yenilenmenin sırrı fıtrata uygun yaşamaktan, kul olmaktan, bu âleme gelişin, yaratılışını, sebebini keşfetmekten geçiyor. Bu aşkı gönül dünyasında çözenler, Yunus Emre’nin değimiyle yeniden doğmayı, tazelenmeyi, hayatı güzelleştirmeği başaranlar olacaklardır.
İnsanı diğer yaratıklardan ayıran özellik gelişen, düşünen, planlayan, programı olan, inancı olan, kendini yenileyendir. Hakk’a karşı haddini bilen, yaratılanlar arasında kıymetini anlayandır. Kendi iradesiyle iman eden ve bu imanla yücelen, kâinatın özü (zübde-i kâinat) olmaya talip olandır.
Kur’an ve Sünnet gönülleri acıyor, ruhları aydınlatıyor, geleceğe ışık tutuyor, insana kimlik ve kişilik kazandırıyor, insan olmanın şerefiyle donatıyor, yol ve yön tayın ediyor. Kur’an ve Sünnetin bildirdiği gibi iman edenler ve imanı hakkıyla anlayanlar, Resulüllah’ı tam kavrayanlar ve izinde olanlar, Dünyayı imar eder, fezayı keşfeder, huzuru yakalar, imtihanı başarıyla verir ve yüz akıyla Rabbine varır.
Bugün insanlık bir çıkmazın içerisindedir, gerçek manada huzuru ve mutluluğu yakalamış değil, insanın iç dünyasında fırtınalar kopuyor ve bu fırtına dışımıza yansıyor, bize, çevremize zarar veriyor. İnsan zengin oluyor isyanı bitmiyor, çünkü zikirden, fikirden, şükürden uzak, bölüşmekten, paylaşmaktan mahrum, israftan yana bencil bir hayatı kendine yol edinmiş, aşırı tüketimi kendine ölçü almıştır.
İman kurtuluştur, heyecandır, aşktır, sevinçtir, yeniliktir. Bu aşkın içinde olanlar hep taze kalırlar, bayatlamazlar, eskimezler. Yenilik bu inançtan geliyor. Bu anlayışta sevgi esastır, sevgi mutluluktur, sevgi paylaşmaktır ve sevgi Yaratana teslimiyettir, haddi aşmamaktır.
Mutluluğun sırrı “Muhammedi yoldur” bu sırrı anlayanlar, Yaratanın yaratılmışa sunduğu nimetlerini de hakkıyla anlayacaklar, kul olmanın ne büyük bir nimet olduğunu kavrayıp ve de kurtulacaklardır. Bu duygularla Şair “Muhabbetle hâsıl oldu Muhammed, Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl”. Evet!.. Muhammed muhabbettir, Yaratanın Habibinin olmadığı yerde muhabbetten bahsedilemez. Bu muhabbet sağlam bir aşk, iman ve teslim olan yürekle ancak bulunur.
Kısacası duyguları yüce olanlar hem mutlu olur ve hem de mutlu ederler.
13.08.2015, Kemalpaşa / İzmir
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kurtuluşu Peygamberimizin...
Canakkale Milletin ve Ümmetin...
Yükselişe Geçen ve Gelişen “Büyük Türkiye”
Noel' in Düşündürdükleri
Türkiye'de İnsan Manzaraları ve ...
Hz. Hüseyine İki Cihanda Dost...
Bayramımız Bayram Olsun
Buyurun Size Bir Çağdaş Soykırım:...
Zalimin ve Zulmün Karşısında Adnan...
Gurbet Yazarlarından Bir Dost...
Türkiye` de İnsan Manzaraları
Yaratana Açılan eller ve İmanla...
Sarı Saltuk ve Babadağ
Suriye, Mısır, Doğu Türkistan ve Ben...
Mısır'ın Sisi' si Kimin Kahramanı?
Mısır' da Cağdaş Firavunlar Iş Başında
"Köküm Memlekette Dalım Gurbette"
Almanya'da Biz Türkleri Kimler Yakıyor