ATİB Hicret ve Hicri Yeni Yıl Mesajı
Kısa adı ATİB olan, Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği Genel Başkanı Sayın Durmuş Yıldırım, Hicrî yeni yıl ve Muharrem ayının 1442. Yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınlayarak bütün İslâm Âleminin Hicrî yeni yılını ve Muharrem ayını tebrik etti
.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan Hicri yılbaşı, Hicri Takvimin başlangıcıdır. Takvimin ilk ayı ise, mübarek Muharrem ayıdır.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicreti, karanlık bir çağa güneş gibi doğmuş ve aydınlık bir çağın başlamasına vesile olmuştur. İnsanlık, sevginin, kardeşliğin, dostluğun, paylaşmanın, fedakarlığın ne demek olduğunu Hicretle öğrenmiştir.
Hicret, İslâm tarihinin en önemli hadisesi ve dönüm noktasıdır. Müslümanlar için ve hatta insanlık için bir dönüm noktasıdır. Dolayısıyla Hicretten büyük ders ve ibretler vardır. Bu bakımdan Hicreti ve Hicret olayını iyi kavramalı ve anlamalıyız. Peygamber efendimiz (s.a.v.)‘in ve O’na inananlar niçin hicret etti, hicretin sebep ve sonuçlarını iyi analiz ve idrak etmeliyiz. Bu anlamda hicret Allah rızası için fedakarlığın bir nişanesidir.
Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur.
Aslında hicret, bir anlamda medeniyete hicrettir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.)‘in hicretiyle Yesrib, Medine’ye dönüştü. Medine de medeniyet üretti. İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) kin, nefret ve intikam toplumundan bir sevgi ve merhamet toplumu meydana getirdi. Kısacası onlara temiz bir toplumun nasıl oluşması gerektiğini göstererek insan onurunu, insanca yaşamı, Müslümanlığı ve medeniyeti gösterdi.
Bugün günümüzde, yine baskı, zulüm ve işkencelerle boğuşan, evlerini ve barklarını terk eden, kan ve gözyaşının dinmediği İslâm âleminin hicretten alacağı çok dersler vardır…
“Hicret her daim hakkı üstün tutmak ve dünyadaki bütün mazlumlara sahip çıkmaktır.”
Muharrem ayı ise ve bu ayın 10. Günü olan Aşure, tarih boyunca Müslüman toplumlar açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Muharrem ayı, dini, sosyal ve tarihi önemi haiz olaylara sahne olmuştur. Bu durum Muharrem ayını, İslam Kültürü açısından ön plana çıkarmaktadır. Aynı şekilde Muharrem ayının ve Aşure gününün de inanç tarihimizde çok önemli yeri olması hasebiyle, bu ay içerisinde cereyan eden olaylarında niçin yapıldığını düşünerek ders çıkarmalıyız. Birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek her türlü olumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız. Aksine, bu olaylardan ders çıkararak birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi daha da güçlendirmeliyiz.
Bu vesileyle hicri yeni yılınızı, Muharrem ayınızı ve Aşure gününüzü tebrik ediyor, başta İslam âlemi olmak üzere, içinde yaşadığımız topluma, milletimize, camiamıza ve bütün insanlık âlemine barış, huzur, sağlık, bereket ve hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Durmuş Yıldırım
ATİB Genel Başkanı