10 REFERANS EK‹M/KASIM 2014
fiark’da, Bat›l› güçlerin bazen terör örgütleri, bazen de
kendi himmetleriyle ayakta duran iktidarlarla olan iliflki-
leri; kedinin eninde sonunda tepeleyece¤i fare için dü-
flündü¤ünden daha farkl› bir “oyun” de¤ildir.
Almanya’daki Müslümanlarda da ortak kanaat, özellikle
popüler baz› Selefilerin Alman istihbarat›n›n adam› ol-
du¤u yönündedir. Geliflmelere uluslararas› boyutta ba-
k›ld›¤›nda; yine akl-› selim her müslüman, bugün ‹slâm
ad›na kafa kesen, insanlar› topluca kurfluna dizen bu
vahfli ve yabani yarat›klar›n arkas›nda karanl›k güçler
oldu¤una inanmaktad›r. Kedi, nas›l k›rm›z›çizgiyi aflma-
ya kalk›flan fareye haddini bildiriyorsa, Bat›l› güçler de,
iktisadî menfaatlerine ve kendi vatandafllar›na zarar gel-
me¤e bafllay›nca, sözkonusu teröristlere karfl› sald›r› ha-
rekât› bafllatt›lar. E. Canetti; “fiiddete zaman tan›n›rsa,
güce dönüflür” diyor. Düne kadar çok dar alanlarda flid-
detini gösterebilen terör gruplar›, belli bir zaman sonra,
Irak’tan Suriye’ye uzanan alanda “bölgesel güç”e dönüfl-
tü. flimdi sahnelenen oyuna, “küresel güç bölgesel güce
karfl›”, ad›n› verebiliriz.
KÜLTÜREL YOZLAfiMANIN
KISKACINDAK‹ NES‹LLER
Büyük çapta Vahabili¤in etkisi alt›ndaki bugünkü Se-
lefilik anlay›fl›, “köktendincilik” veya “fundamentalizm”
olarak kullan›lan kavramlarla paralellik arz ediyor. Böy-
lesi din anlay›fl›, bir milletin geçmifline ait, neredeyse, bü-
tün kültürel de¤erleri “haram” sayar. Zaten kendi
kökkültürüyle aras›ndaki ba¤lar›n giderek zay›flad›¤›
yeni kuflak Avrupa Türkleri aras›nda da art›k bin y›ldan
beri milletimizle özdeflleflmifl kültürel de¤erlerimizin
birço¤una dudak bükenlerin veya “haram” diyenlerin
say›s› giderek art›yor. Çünkü millî kültürün doldurama-
d›¤› bofllu¤u, her türlü kültürel zenginlikten yoksun b›-
rak›lm›fl, yal›n, kaba ve ideolojik mahiyet tafl›yan bir din
anlay›fl› doldurur. “Kültürel yozlaflmay› kabullenerek,
buradan kendine evrensellik pay› ç›karanlar için funda-
mentalizm, küreselleflmeye uyan en iyi dindarl›k fleklidir
(10)
”. Avrupa’da yetiflen nesillerin dünyas›nda dil, tarih,
edebiyat, musîki ve töre gibi ögelerden oluflan millî kül-
türün giderek zay›flamas›, onlardaki din alg›lamas›n›
çok uç noktalara tafl›r. Olivier Roy, bu de¤iflimi; “Bugün
itibariyle dindar›n de¤ifliminde iki fenomen anahtar rolü
oynuyor: Co¤rafyadan kopufl ve kültürel yozlaflma
(11)
”
fleklinde izah ediyor.
Bir daha alt›n› çizerek söylememiz gerekir ki; kültürel
yozlaflma, anadilin geri plana itilmesiyle bafllar. Çünkü
öncelikli olarak konuflulan dille birlikte, o kültüre ait de-
¤er yarg›lar› ve oturmufl kavramlara da, gayriihtiyari,
kökkültüründekilerin yerini alarak öncelik kazanm›fl o-
lacak.
Anavatanda kültürel yozlaflma, baflka kültüre duyu-
lan hayranl›¤›n neticesi olarak tezahür etmesine karfl›l›k,
Göçmen Türk’ün kendi de¤erlerini yerli topluma karfl›
muhafaza etti¤ini zannetti¤i bir zamanda dekültürasyon
süreci bafllar. Bu süreç, ilerleyen zaman içinde de¤er yar-
g›lar›n›n kayb›na, kar›fl›kl›¤›na veya bask›n/hâkim kül-
türün ölçülerine göre alg›lanmas›na yol açar. Birinci ve
ikinci neslin anavatandan beraberinde getirdi¤i veya bi-
lahare ithal etti¤i kültür, din ile uyum sa¤lam›flken, de-
vam› nesillerde bunu söylemek pek mümkün de¤il.
Kendine göre “dindar” olan gencimiz, kültürden a-
r›nd›r›lm›fl bir yal›n ve yavan din alg›lamas›ndan dolay›
kimlik aray›fl› içindeyken, dine uzak duran gencimiz de;
dinden ar›nd›r›lm›fl yal›n, yavan ve s›¤ bir “kültür milli-
yetçili¤i”nden dolay› arad›¤› kimli¤ini bir türlü bulama-
makta veya tatmin olamamaktad›r. Çünkü birinde
manevî (dinî) kültür eksik, di¤erinde millî kültür...
Her iki kesimin de, varl›¤›n› devam ettirebilmesi için
elzem olan ortak paydalar›, belirleyici ve bask›c› olan
kültür karfl›s›nda yetersiz kald›¤› gibi, internet ve di¤er
iletiflim araçlar›yla propagandas› yap›lan din anlay›fl›na
yenik düflmektedir.
Avrupa Türklerinin sözkonusu kufla¤› flayet H›risti-
yanl›¤›n veya H›ristiyan-Bat› kültürünün hâkim oldu¤u
bir ülkede de¤il de, yerli halk›n›n Müslüman oldu¤u bir
ülkede yetiflmifl olsalard›, dinî kimlik bu derece önplana
ç›kmazd›.
Özellikle “dindar” geçinenler aras›nda bir kesim var
ki, M. Altan’›n; “Ne mesle¤i, ne de din bilgisi olan, dün-
ya görmemifl bireylerin bütün bu eksikliklerini Müslü-
manl›kla örtmeleri halinde yasakç›, bask›c› bir siyasi yap›
ortaya ç›k›yor.
(12)
” dedi¤i cümleyi, Avrupa Müslümanla-
r›na uyarlayarak, “siyasî” yerine “dinî” desek, Avrupa
Türkleri aras›nda sözünü etti¤imiz moda dindarl›¤› da
anlatm›fl olaca¤›z. Ad› üstünde, popüler veya moda
Müslümanl›k, geçici, sezonluk, göze hitabeden, yani gö-
rüntüye önem veren fakat içi bofl bir dindarl›k alg›lama-
s›ndan öte birfley de¤ildir.
Terörizm Uzman› Prof. Peter Neumann, Bat›l› “Pop
Cihadist” gençli¤i, Skinheads ve afl›r› sol hareketlerle k›-
yaslayarak; “Bu, bizi uzun zaman meflgul edecek bir kar-
fl›-kültür’dür
(13)
” diyor. Neumann’›n biz dedi¤i,
Avrupal›lard›r. Asl›na bak›l›rsa, bafl› a¤r›yacak, can› ya-
nacak ve belki de bir ömür fanatik gruplara, terör örgüt-
lerini kapt›rd›¤› evlatlar›n ac›s›n› yüre¤inde hissedecek
olanlar, biz Müslümanlar›z.
Belki hayat›nda tek bir tane bile kitap okumam›fl ve
vasat bir e¤itim seviyesine sahip genç adam, din ad›na
ahkâm kesiyor ve “Müzik haramd›r!” diyerek kestirip a-
t›yor... Bir baflka gencimizin paylaflt›¤› videoda; flahsen
de ilminden yararland›¤›m, menk›be ve nakilcilikten a-
r›nd›r›lm›fl p›r›l p›r›l bir ‹slâmiyet yorumu yapan ve çok
faydal› eserler vermifl olan, konusuna hâkim bir din âli-
mimiz için “sap›k” diye not düfltü¤ünü görünce, deh-
fletle irkildim. Genellikle sanal dünyadan g›dalanan bu
çocuklar› ikna etmek son derece zordur. Bu zihniyetteki
din anlay›fl›, Müslümanlar aras›nda kategorize yaparak