YORUM
10
• REFERANS
için yaln›zl›¤›n gerekli oldu-
¤una da dikkat çeker.
Görüldü¤ü gibi ‘Yaln›zl›k’
Bat› litaratüründe özgür olma-
n›n, bireyselleflmenin ana un-
surlar›
olarak
ortaya
ç›kmaktad›r.
Peki yaln›zl›¤›n getirdi¤i top-
lumsal ve kiflisel korkular›, ek-
siklikleri, hastal›klar› nas›l
yenece¤iz?
Katharina Zimmer kitab›nda
buna bir ‘motivasyon’ listesi i-
le cevap vermektedir. Hatta,
babacan (!) bir buyurganl›kla
‘Bu liseteyi devaml› yan›n›zda
bulundurmal›s›n›z!’ demekte-
dir.
Motivasyon listesi yaln›z ada-
m› tekrar topluma yamama re-
çetesinden baflka bir fley
de¤ildir.
1. ‹nsanlarla daha fazla konu-
flabilirim
2. D›flar›ya- lokantaye, kahve-
ye- daha s›k ç›kabilirim.
3. Modaya daha uygun giyine-
bilirim
4. Dans kursuna yaz›labilirim.
5. Kendimi daha iyi kabul etti-
rebilirim. (s.159)
Peki, özgürlük ve birey olma
arzusu nerde kald›? Bu soru-
nun cevab› asl›nda Katharina
Zimmer’de yok. O sadece
‘Yaln›z adama’ kaç›fltan kur-
tulma reçetesi sunmaktad›r.
Do¤u’da yaln›zl›k bir uzlettir.
Uzlet ise aflka susam›fll›¤› ve
onunla hemhal olmay› gerek-
tirir. Mevlana, Divan-› Ke-
bir’de, “Afl›k olmayan›n
insanl›¤›n› inkar ederim” de-
mifl.
Pakistan’›n büyük flairi ‹kbal
da buna yak›n sözler söyler.
En meflhur eseri Cavida-
nem’de o¤luna seslenir ve
“Allah sana aflk ve hararet ih-
san etsin !” diye dua eder. Ona
göre asr›n hastal›¤› sevgisiz-
liktir. Bu sevgisizlik hem bire-
yi hem de toplumu tahrip eder.
Uzlet ise aflk› gelifltirir, aflk ge-
lifltikçe insan da geliflir, kiflilik
kazan›r ve hayat›n s›rr›n› kefl-
fetmeye haz›rlan›r.
Tasavvufda müridin ilk hali
uzlet halidir. Bu durum, o
halktan kaçs›n diye de¤ildir.
Sadece kötü ahlaktan kaç›n-
mas› için uzlete çekilir. Uzlet,
halk› ve vatan› terketmek de-
¤ildir, s›fatlar› de¤ifltirmektir.
Onlar meflhur bir hadise daya-
narak kaç›fl› de¤il uzleti seçer-
ler. “‹nsanlar›n içine kar›fl›p
onlar›n ezalar›na sabreden ki-
fli, insanlara karfl›may›p ezala-
r›na sabretmeyen kifliden daha
hay›rl›d›r.” Çünkü bu buyru¤a
göre toplumla kalan, toplum-
dan kaçandan daha hay›rl›d›r.
Uzlet insan›n kendisiyle he-
saplaflmas›d›r. Uzlet, sabr› ö¤-
renemesi, çileyi ruhunda
tatmas› ve hayat›n içinde giz-
lenmifl s›rlar› anlamas› demek-
tir. ‹nsan uzlette kendisini
tan›r ve sonsuzlu¤a afl›k olur.
Bu uzlet hali her sufide, her
gerçek flairde vard›r.
Fuzuli’ nin uzleti yamand›r:
Yetdi bî-kesli¤üm
ol gâyete kim çevremde
Kimse yoh çizgine
girdâb-› belâdan gayr›
Ne yanar kimse mana
âtefl-i dilden özge
Ne açar kimse kapum
bâd-› sabâdan gayr›
O belalar, rüzgardan baflka ka-
p›n›n kimsenin çalmamas› hep
ruh yüksekli¤i içindir. Ruh o
yüksekli¤e ermeden aflka va-
ramaz ve afl›k olamaz. Çünkü
nihayi amaç aflkt›r. Afl›k olun-
ca art›k Yunus olursun:
“‹flitin ey yarenler
Aflk bir günefle benzer,
Aflk olmayan gönül,
misali tafla benzer
Tafl gönülde ne biter,
dilinde a¤u tüter!
Nice yumuflak söylese
sözü savafla benzer”
Fuzuli aflk›n belas›ndan, yal-
n›zl›¤›n çilesinden flikayet et-
mez. Hatta onlarla övünür.
Çünkü uzlet yaln›zl›¤› ile nas›l
bir makama varaca¤›n›n fluu-
rundad›r. Uzlet asl›nda geri
çekilme ile kötülüklere bir
baflkald›r›d›r. Maddenin etki
sahas›ndan kurtulma, kendi
kendine yetme, ihtiyaçlar› en
alt seviyelere indirme ve bü-
tün maddi kulluklardan kurtul-
ma hali, ‘Aflk’ a kul olma
arzusudur. Bu nedenle Do-
¤u’da yaln›zl›k, uzlettir. Bat›-
da ise eziyet.
Biz her yaln›z kald›¤›m›zda
Yunus, Fuzuli aflk›n›n fliirleri-
ni okursak, yaln›z yaflaman›n
sanat›n› ö¤renme¤e pek de ih-
tiyaç hissetmiyece¤iz.
Biz her
yaln›z kald›¤›m›zda
Yunus, Fuzuli
aflk›n›n fliirlerini
okursak, yaln›z
yaflaman›n sanat›n›
ö¤renme¤e
pek de ihtiyaç
hissetmiyece¤iz.