Referans Dergisi

YORUM

ARALIK 2013 - OCAK 2014 •

Bizden Sonrakiler:

Yad Ellerde Yâd Olunmak

• MAHMUT AfiKAR •

ürkiye’nin dört bir köflesinden

çiftini çubu¤unu b›rakarak

1960’l› y›llar›n bafl›ndan itiba-

ren Bat› Avrupa ülkelerine sa-

nayi iflçisi olarak gelen

Türklerin, 4. kuflaktan sonraki

nesillerinin istikbâle yürüyüfllerinde takip ettik-

leri yolu ve seçtikleri güzergâhlar› tarih yaza-

cakt›r. Bugün itibariyle 3. kufla¤›n gidiflat›n›

görüyor,

4.yü

ise, üçüncüye bakarak sadece tah-

min edebiliyoruz. Almanya’ya Türk ‹flgücü Gö-

çü’nün 50. y›l›n› herkes kendince yâd etti.

Resmî kutlamalar, maalesef kuru bir gürültünün

ötesine geçmedi. Gelinen 50 y›l›n tahlili yap›l-

m›fl olsayd›, gelecek 50 y›l›n yol haritas› ç›ka-

r›labilirdi. Almanya’ya Türk ‹flgücü Göçü’nün

100. Y›l› kutland›¤›nda, Türk’ün emaresinden

geriye ne kalaca¤›n› veya ne kalmayaca¤›n› tah-

min etmek, öngörmek çok zor... fiayet geride b›-

rak›lan zaman diliminden hareketle, gelecek 50

y›l›n yol haritas› ç›kar›lsayd›, o günkü durumu

tahmin etmek kolaylafl›rd›. Zaten hep öyle olur:

Geçmiflini iyi tahlil edemeyenlerin gelece¤i ü-

zerine tahmin yürütmek de zordur.

Avrupa (Göçmen) Türklerinin yar›nlardaki var-

l›k derecesini çok önemsiyorum: flark ile

Garp’›n siyasî, iktisadî ve kültürel münasebetle-

rini dengeli götürmesi, onlar›n ne derece varl›k-

lar›n› muhafaza ve kabul ettirebildikleriyle

ba¤lant›l› olaca¤›na inan›yorum. Yeknesak, ho-

mojen Avrupa’ya, Türklerin canl›l›k, renklilik

getirdiklerini ve robotlaflan günlük hayata dina-

mizm kazand›rd›klar›n› tarih yazmaya bafllama-

dan önce, kendimizin buna inanmas› laz›m. Bu

inanç özgüveni art››r. Özgüven, kültürel varl›k

ve kabul görme derecesini yükseltir.

Türkler oldu¤u kadar Avrupal›lar da as›rlar bo-

yunca hep savafl meydanlar›nda karfl› karfl›ya

gelmifllerdi. fiimdi bir “‹lahî tecelli” olarak, mil-

yonlarca Türk elli y›ldan beri art›k birçok Avru-

pa ülkesinde yerleflik hayat sürdürüyor.

“Misafir ‹flçi Göçü”yle bafllayan bu serüvenin

neticesini Allah bilir; biz sadece üzerimize dü-

fleni yapt›ktan sonra tahmin ve temennide bulu-

nabiliriz. Herkes entelektüel kapasitesi kadar

gidiflattan sorumlu oldu¤u gibi konunun ciddi-

yetini de o seviyede kavrar. Baz›lar›na göre fert,

aile ve kurulufl baz›nda mesuliyet tafl›yanlar,

görevlerini yerine getirmifl olabilirler. Biz, me-

suliyet tafl›yanlar›n hakk›yla vazifelerini yerine

getirmediklerine inan›yoruz. Ve bunun da bir

feraset meselesi oldu¤unu biliyoruz. Ne Türkiye

Cumhuriyeti’nin yetkili mercilerinden, ne de

merkezi Almanya’da olan Türk çat› kuruluflla-

r›ndan önümüzdeki ony›llara matuf bir proje ta-

sar›m›, hatta bu yönde bir arzusu olan› bile

görmedik.

Türkçesizleflen Türkler

Her Avrupal› Türk burada do¤up büyüyen, daha

ayn› ailevî daire içinde yaflayan kendi nesilleri-

ne baks›n ve daha sonra da onlar›n torunlar›n›n