Background Image
Previous Page  14 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14 / 60 Next Page
Page Background

yüzünde yaln›z gezen y›ld›zlar, Yeryüzünde sizin kadar

yaln›z›m, Bir hayk›rsam belki duyulur sesim, Ben yaln›-

z›m, ben yaln›z›m yaln›z!” flark› sözleri ile yine uzun za-

man dinlenilen, “Çekmedi¤im dertler çile kalmad›,

Feryats›z gündüzüm olmad›, A¤lamad›k sokak köfle kal-

mad›, Yaln›z›m dostlar›m yaln›z›m yaln›z! Neler gör-

düm neler geldi bafl›ma, Düfle kalka geldim ben bu

yafl›ma, Tutup da kald›r›n Allah aflk›na, Yaln›z›mdostla-

r›m yaln›z›m yaln›z!” arabeskinin sözleri düfltü.

Son aile yap›s› raporuna göre, çocuklar›n› yaln›z ye-

tifltiren anne veya babalar›n say›s› da her geçen gün ar-

t›yor. Almanya’da, yaln›z bafl›na çocu¤una bakan

ebeveynlerin onda dokuzunu kad›nlar oluflturuyor. Ai-

lelerin beflte birinde çocuk ya anne ya da babas›nda ya-

fl›yor. Boflanm›fl ailelerde çocu¤un yükünü genelde

kad›nlar çekiyor. Çocuklar›n› tek bafl›na yetifltiren ebe-

veynlerin ço¤unun Berlin’in yüzde 32’lik gibi bir oranla

lider oldu¤u büyük flehirlerde yaflad›¤› dikkat çekiyor.

Federal Aile Bakanl›¤›’n›n son aile raporuyla ilgili

yapt›¤› de¤erlendirme aç›klamas›nda ise, çocuklar›n›

yaln›z yetifltiren 1,6 milyon annenin yüzde yirmibefli sos-

yal yard›mdan geçinmek mecburiyetinde. Bakanl›k, bu

fakirlik s›n›r›nda yaflayan annelerin mesleki potansiyel-

lerinin de¤erlendirilmesi ve bu annelerin mesleki hayata

kazand›r›lmas› için hal çareleri ar›yor. Olay›n derinine

indikçe bu sürecin ne kadar karmafl›k hale geldi¤i ortaya

ç›k›yor.

Detaylarla sizleri bo¤mak istemem. Eskiye özlem

bab›nda söylemiyorum: Hat›rlay›n, bir zamanlar Alman-

ya’da da, boflanmalar ve çocu¤u ile yaln›z yaflayan aile

fertleri yad›rgan›rd›. Günümüzde ise bu durumlar, ‘nor-

mal’leflti. Yani çevre bask›s›n›n da ortadan kalkmas›yla

boflanmalar daha da kolaylaflt›. Baflka bir ifadeyle ev-

lilikler naylonlaflt›. Bu süreçleri yaflayan yani; sadece an-

ne veya baba ile büyüyen çocuklar›n aile ortam›ndan

uzaklaflmalar› ve yaln›z yaflamaya al›flmalar› sonraki ya-

flamlar›n› etkiliyor ve onlar da çok rahat bir flekilde bu

tercihte bulunarak yaln›z yaflama yoluna vuruyorlar

kendilerini. Bu aile yap›s› de¤iflimi sürecine yaz›l›, sözlü

ve görüntülü medyan›n devaml› pompalad›¤› ister eko-

nomik ister sosyal isterseniz psikolojik ‘özgürlük’ eksenli

yay›nlar›n› da ilave ediniz. Toplumlar›n, onlar üzerin-

den para kazananlar taraf›ndan nas›l dönüfltürüldü¤ü-

nü, de¤ifltirildi¤ini görüyorsunuz de¤il mi! Evet, bu

karfl› karfl›ya oldu¤umuz yeni aile halimizin, sosyolojisi,

psikolojisi ve ekonomisi ise baflka bir yaz›n›n konusu.

BEYNE ULAfiMANIN YOLU

YÜREK KAZANMADAN GEÇ‹YOR...

Yaln›z yaflayanlar›n ülkesi olma yolundaki Alman-

ya’da, 13,4 milyon insan yaln›z yafl›yor. Nedir bu yaln›z-

l›k? Geldi¤imiz kültür havzas›nda, yaln›zl›k; üzerine

fliirler yaz›lan, flark›lar bestelenen, hemen hemenherke-

sin hayat›n›n bir döneminde farkl› flekillerde yaflay›p tec-

rübe etti¤i bir duygu. ‹flin ehli, ilmi iki tip yaln›zl›ktan

bahsediyor: Duygusal yaln›zl›k ve sosyal yaln›zl›k. Gü-

venilebilecek ve ba¤lan›labilecek bir figürün olmamas›

sonucu ortaya ç›kan›na duygusal yaln›zl›k olarak tarif e-

den iflin ustalar›, sosyal yaln›zl›¤› da, kiflinin ihtiyaç duy-

du¤unda ulaflabilece¤i yeterli sosyal çevresinin

olmamas› diyor. Sosyal yaln›zl›k içinde olanlar, topluma

kar›flamad›klar›ndan hayata adapte olam›yor içine ka-

pan›k bir yaflam sürüyor.

Mesela okulunda, genelde s›k›nt› yapmayan fakat

kat›l›mc› da olmayan çocuklar› hat›rlay›n. Bu hal kroni-

kleflirse, bu gençler emellerine ulaflmak için insan› mal-

zeme olarak kullanan ak›mlar›n aray›p da bulamad›klar›

fertler haline geliyor. Örgütlerin, ak›mlar›n, veya teflkil-

atlar›n kapsama alan›na ald›klar› o sosyal yaln›z genç,

art›k örgütün grup psikolojisiyle istenilen, hedeflenen

flekilde formatlan›yor, flekillendiriliyor.

Toplum bu ‘sosyal yaln›z’ genci görüp, oldu¤u yer-

den alarak onu ba¤r›na basmak yerine ötekilefltirirse, ai-

diyet duygusunu vermezse, ona bu de¤erleri sunanlar›n

önce kapsama sonra da etki alan›na girerek, onlar›n uy-

dusu haline gelmesi kaç›n›lmazd›r. Yüre¤ini kazana-

mad›¤›m›z birinin beyninde söylediklerimizin karfl›l›k

bulmas›n› beklemek, safl›ktan da öte birfley. 2015 y›l› Al-

manya’s›ndan öldürmek ve muhtemelen de ölmek için

savafla giden çocuklar›n bu gidifllerini baflka nas›l izah

edebiliriz ki!

Gençlerin yöneldikleri fliddetin hakl› hiç bir mazereti

olamaz. Di¤er taraftan da hayat denen ve akan bir süreç

de var. Bu sürecin baz› noktalar›nda yapt›¤›m›z hatalar›n

sonuçlar›yla karfl› karfl›yay›z bugünlerde. Gençleri çar-

k›ndan geçirdi¤imiz e¤itimde neleri yaln›fl yapt›k, yap›-

yoruz?

Onlar›n kültürel kimliklerinin inflas› için gerekli olan

neleri ince sistematik bir politikayla hep hayat›n d›fl›na

att›k, at›yoruz? Nüfusunun beflte biri göçmen as›ll› olan

yeni vatan Almanya’da, politik ak›l yar›m a¤›zla söy-

ledi¤i, ‘Almanya göçmen ülkesidir’in gere¤ini yerine ge-

tirmemek için direniyor, bunu ete kemi¤e büründürmek

için gere¤ini yerine getir(e)miyorsa, bu ötekilefltirme-

lerin üretti¤i kuflaklar, hep birileri taraf›ndan kul-

lan›lmaya müsait nesneler olmaya devam edecektir.

Bunu bilmek için de, ne çok ak›ll› ne de sivri zekal› ol-

maya gerek yoktur.

Daha iyi bir gelecek için samimiysek, bar›fl ve huzur

içinde birlikte yaflamdan yanaysak, birbirimizi infla et-

meye mahkumuz. Bunun da ilk ve de¤iflmez flart›; eflit

göz hizas›nda konuflmak, görüflmek. Birbirimiz hakk›n-

da bilgi için ilgi gerekiyor. Zira, befl harfli ‘bilgi’nin’, yüz-

de seksenini yani dört harfini ‘ilgi’ oluflturuyor. Gerisi,

bofl laf...

14 REFERANS ŞUBAT 2015