Background Image
Previous Page  12 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 12 / 60 Next Page
Page Background

12 REFERANS ŞUBAT 2015

du. Hükümdar›n anas›, cay›r cay›r yanan ‹flbilye’ye (Se-

villa) bak›p o¤luna flöyle demiflti:

‘A¤la, utanmaz o¤ul, a¤la, erkekler gibi vatan›n› mü-

dafaa etmedin flimdi kad›nlar gibi a¤la!’

Aradan yüzy›llar geçti. O yang›ndan, Nobel ödüllü

fizikçi Pierre Curie’ye göre sadece 30 kitap kald› ve bir

de fliirlere, destanlara konu olan Endülüs hasreti...

Son dönemler Endülüs, Endülüs’e ba¤l› küçükMari-

naleda flehri nedeniyle yeniden Avrupa gazetelerinin

konusu olmaya bafllad›. ‹spanyollar›n diliyle desek An-

dalusian’a ba¤l› ve 2750 nüfuslu bir küçük kasaba, yani

Marinaleda kapitalizmin ortas›nda çok farkl› bir rejim

sürdürdü¤ü için herkesin dikkatini çekmeye bafllad›.

Alman gazetesi Kölner Stad Anzeiger bu küçük ‹s-

panyol kasabas›na tam bir sayfa ay›rd›.

Nedeni ise iflsizli¤in art›k dayan›lmaz bir hale geldi¤i

‹spanya’n›n aksine bu kasabada hiç iflsiz olmamas› ve

herkesin güya çok mutlu yaflamas›d›r. Mesela 40 yafl›n-

daki Mariela Munoz isminde bir kad›n, tam bin kilomet-

re uzak bir flehirden Marinaleda’ya iflsizlik nedeniyle

tafl›nd›¤›n›, hiç anne olmak istememesine ra¤men bu fle-

hirdeki rahatl›ktanmemnuniyetle çocuk do¤urarak anne

oldu¤unu heyacanla anlat›r.

Peki Marinaleda bunu nas›l baflarm›flt›r?

63 yafl›ndaki Marinaleda flehrinin belediye baflkan›

Juan Gordillo olay› flöyle anlat›yor. ‘General Franko’nun

ölümünden bu yana tam 33 y›ld›r Marinaleda bir A-

semble taraf›ndan yönetiliyor. Yani halk toplanarak be-

raberce kararlar al›yor ve herfleyi ortak yap›yorlar. fiehir

ve köylerdeki topraklarda zeytin, fasülye, biber baflta ol-

mak üzere iklime uyan her türlü meyve ve sebze yetiflti-

riliyor. Bütün bu meyve ve sebzeler flehirdeki konserve

fabrikalar›nda ifllendikten sonra d›flar›ya sat›l›yor. Va-

tandafllar günlük ücret ile çal›fl›yorlar ve günlük sekiz

saatlik çal›flma sonucu 47 euro al›yorlar. Bu para onlara

bol bol yetiyor çünkü flehirde herfley baflka flehirlere göre

çok ucuz. Mesela çocuk bahçesinde bir çocuk için al›nan

ücret ayl›k sadece 12 euro.’

Belediye artan paralarla bofl yerlere ev yap›yor ve fle-

hirde herkesin oturaca¤› bir ev var. ‹flyerlerinde haks›z-

l›¤a ve adaletsizli¤e asla imkan tan›nm›yor. Üretilen

mallar en iyi flekilde sat›larak paras› flehrin yollar›na,

parklar›na, evlerine harcan›yor. ‹nsanlar›n hem iflleri

hem de hayatlar› iyi oldu¤u için flehirlerden baflka yere

gitme¤i asla düflünmüyorlar. Bir problem oldu¤unda

hemen toplant›lar yap›l›yor ve o problem kollektif flekil-

de çözülüyor.

Belediye baflkan› Gordillo, ‘Biz kapitalizm içinde bir

ada gibiyiz ve iflsiz, yoksul kalmamak için bu durumu

korumak zorunday›z’ derken hakl› bir gurura kap›l›yor.

Belediye baflkan›na diyecek sözümüz yok. Çünkü git-

tikçe adaletsizleflen bu sistemin içinde yok olmamak i-

çin belki baflka çare de yoktur. Avrupal›lara ilginç gelen

Marinaleda flehrini gazeteciler anlat›rken flöyle bir bafll›k

kullanm›fllar: Ütopyaya yolculuk!

Herfley hayalle bafllam›yor mu? Avrupa her s›k›nt›-

dan kendisine bir hayal ve ç›k›fl yolu bulmay› çok iyi bili-

yor. Y›llarca mücadele etti¤i komünizm ideolojisini

flimdi küçücük bir kasabada allay›p pullamas› hayra ala-

met de¤il. Kimbilir, belki de ayar› kaç›rm›fl kapitalizm

baronlar›na bir ders olarak Marinaleda gösteriliyor.

Belki Marinaleda’ya bizim hüzünlü Endülüs’ten baz›

duygular miras kalm›flt›r. fiair Tar›k Ali ne demiflti?

“Endülüs,

Seni hep hat›rlayaca¤›m.

Bugünki gibi k›fl güneflinin alt›nda

Goncalar›n kokusunun kan›m›z› ateflledi¤i baharda

Bir damla suyun duyulur duyulmaz

sesinin zihnimizi yat›flt›rd›¤›,

Duygular›m›z› serinletti¤i yaz s›ca¤›nda

Ya¤murdan sonra ortal›¤› kaplayan yasemin kokusunda

Evimizin içinden geçen kaynak suyunun tad›nda

Vadiyi dolduran yaban çiçeklerinin koyu sar›s›nda

Çamlardan süzülen bafldöndürücü da¤ havas›nda

Kekiklerin baharatl› solu¤unda

K›fllar› odun ateflinin kokusunda

Seni hep hat›rlayaca¤›m!”

NOTLAR:

1)

Cemil Meriç, Bu Ülke, s. 77, ‹letiflim Yay›nlar› 1996