Background Image
Previous Page  50 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50 / 60 Next Page
Page Background

50 REFERANS ŞUBAT 2015

du¤undan dolay› çok çabuk kald›r›ld›. Kendi tecrübem-

den yola ç›karak bunu bende onaylam›yorum ama ba-

zen de, birTürkçe ö¤retmeni olarak, okul bahçesinde

konuflulanlara kulak misafiri oldu¤umda, çok hofl laflar

konufluldu¤unu iddia edemem. Küfürlü ve argo konufl-

ma yo¤unlukta maalesef. Alman ö¤retmenler de bunun

fark›ndalar.

n

Referans:

Sizin ders verdi¤iniz Türk ö¤rencilerin Türk-

çe'sinin çok iyi olmad›¤›n› tahmin edebiliyorum. Buna baz›

örnekler verebilir misiniz?

Leyla Kalkan:

Çal›flt›¤›m okulda alt›nc› s›n›ftan itiba-

ren Türkçe ‘Wahlpflichtfach (Zorunlu Ders)’ olarak oku-

tuluyor. Yani Almanca, ‹ngilizce ve matematikle ile

eflde¤er bir konumda ve sürekli s›navlar yaz›l›yor. Bil-

hassa s›nav metinlerinde bazen çok komik hatalar olabi-

liyor. Mesela, bir yazd›r›mda birkaç ö¤renci ‘Samsun’

yerine ‘Samsung’ yapm›fllard›. Bazen deyimler de yanl›fl

kullan›l›yor. Bir keresinde ö¤rencim iki deyimi kar›flt›-

rarak ‘Allah kazas›z belas›z bir yast›kta kocats›n’ gibi ye-

ni bir deyim türetmiflti.

Böyle komik durumlardan ötürü en çok u¤raflt›¤›m

‘code switching’ ve ‘code mixing’ denen dilbilgisel feno-

menler. Tümceyi Türkçe bafllay›p Almanca bitirmeleri

veya Türkçe olan tümcenin içine Almanca kelimelerin

yerlefltirilmesi s›kça oluyor. Bu sözel ve yaz›nsalda da

yap›l›yor. Örne¤in ‘Ben Hausaufgabemi yapmad›m’ ve-

ya ‘Mensa’ya gidiyorum’ gibi.

Ayr›ca Güncel Türkiye Türkçesine birçok ö¤renci hâ-

kimde¤il. Evde aileleriyle kendi yörelerine özgü lehçele-

riyle konufluyorlar ve bunu Türkçe dersi içinde de

devam ettirmeye çal›fl›yorlar. Böylece ‘kocaman’ olur

‘gocaman’, ‘ceket’e ‘gocuk’ denir veya ‘Ankaral›’, ‘Anga-

ral›’ olur. Bu örnekler bazen ders içinde ne kadar komik

olsa da, bu farkl› yöresel lehçeleri sürekli düzeltmem ge-

rekiyor.

Elbette baz› Türk dizilerinde kullan›lan ve ‘Tiki’ diye

adland›r›lan sözde ‹stanbul a¤z› da bilhassa k›z ö¤renci-

ler taraf›ndan kullan›lmakta. Amerikan a¤z› ile, yani

r’leri yuvarlayarak ‘Oha falan oldum yani’ diyenler de

oluyor. Ama Türk dizilerini ne kadar elefltirsek de bence

burada yaflayan ve yetiflmekte olan çocuklar için bazen

de faydalar› oluyor. Evde Türk kanallar›n› daha do¤rusu

s›kça Türk dizilerini izleyen ö¤rencilerimin dil kullan›m›

ve kelime darca¤› daha geliflmifl oluyor. Bunu bilhassa

k›z ö¤rencilerimde gözetleyebiliyorum.

n

Referans:

Türkçe’nin Almanya’daki gelece¤ini nas›l görü-

yorsunuz?

Leyla Kalkan:

Velilerin ilgisizli¤i böyle devam ederse

elbetteki umutlu de¤ilim aç›kcas›... Türkçe çok büyük bir

imaj problemi yafl›yor. Okullarda Türkçe dersi imkân›

sa¤lan›l›yorsa da. ço¤u veliler çocuklar›n›n bu derse ka-

t›lmalar›na gerek duymuyorlar. Frans›zca veya ‹span-

yolca ö¤renmelerini istiyorlar. Çünkü dünya çap›nda i-

maj›n›n daha yüksek oldu¤unu zannediyorlar ve ileriki

meslek hayatlar›nda bunun çocuklar›na daha büyük im-

kânlar sa¤layabilece¤ini düflünüyorlar. Bir yandan elbet-

te bu do¤ru olabilir ama e¤er bir iflveren Türk as›ll› bir

eleman ifle al›yorsa, ondan yüksek seviyeli bir flekilde

Türkçe konuflabilmesini ve yazabilmesini bekleyebilir.

Türk olan birçok ö¤rencimi staj dönemlerinde çal›flt›klar›

ifl yerlerinde ziyaret etti¤imde, birçok iflveren bu duru-

mu elefltiriyordu. Mesela, doktorun yan›nda stajerlik ya-

pan bir ö¤rencim hiçbir flekilde anadilini kullanarak

doktora muayenehanesinde yard›mc› olamam›flt›. Böyle

yaflan›lan örneklerden yola ç›karak velilerin daha bilinçli

bir flekilde çocuklar›yla anadillerini aktarmas› gerek.

n

Referans:

Size göre yeni yetiflen çocuklar›n daha iyi Türkçe

ö¤renebilmeleri için ne yapmak laz›m? Bu konuda Alman ve

Türk devletinden veya ailelerden bir beklentiniz var m›?

Leyla Kalkan:

Bana göre Alman ve Türk devletinden

önce en büyük sorumluluk velilere düflüyor. E¤er üçün-

cü ve dördüncü kuflaktan olan bir çocuk anadilini yete-

rince konuflmuyorsa bu okul sisteminin bir hatas›

de¤ildir. Hata anne ve babadan kaynaklan›yordur. ‹lgi-

sizlik ve sorumsuzluk en büyük problemlerimiz... Ay-

r›ca dilbilimsel aç›dan hiç bir pedagog yabanc› ailelere

evlerinde sadece Almanca konuflmalar›n› tavsiye etmez

ve etmemeli de. E¤er bir kifli anadilini yüksek bir sevi-

yede ö¤renmediyse, zaten Almanca ö¤renmesinde de

zorluk çekecektir. Bunu bütün dilbilimsel araflt›rmalar

göstermektedir.

Gelecek için önemli olan Türkçe'nin okullardan kay-

bolmamas›d›r. Böylelikle çocuklara ‘Güncel Türkiye

Türkçesi’ni sistematik bir flekilde ö¤retilebilir. Sonuçta

veliler Türkçe dersi verilmesi için bazen diretmesi laz›m.

Di¤er bir problem ise yeterince Türkçe dersi verebilecek

ö¤retmenin olmamas›. Ö¤retmenlik okuyan bütün ö¤-

rencilere Türkçe bölümününü okumalar›n› tavsiye edi-

yorum.

Bu

imkân

sadece

Duisburg-Essen

Üniversitesi’nde sa¤lan›yor. Yeterince Türkçe ö¤retmeni

olursa en az›ndan okullarda, “eleman eksikli¤inden do-

lay›” diye bafllayan bahaneler ortadan kalkm›fl olur. Da-

ha önemlisi Türkçe dersinin ‘Wahlpflichtfach’ olarak

verilmesidir. Böylelikle di¤er branfllarla eflde¤er konum-

da oluyor. ‘Muttersprachliches Ergänzungsfach (Anadili

tammalay›c› ders)’ olarak verilmesi ihtisas aç›s›ndan hiç-

bir de¤eri yoktur.

Sonuçta Türk dilini gelecek kuflaklara da aktarmak

istiyorsak, anadilimize çok daha fazla de¤er vermemiz

gerekiyor.

n

Referans:

Leyla ö¤retmenimize çok teflekkür ederiz.