MAKALE
8
• REFERANS
kalenderiliktir ama bafl› boflluk,
dünyadan vazgeçmifllik de¤ildir.
Sadece vakur duruflta kibre yer
vermemektir. Çünkü insan için
de¤er ve sayg›nl›k ancak ve an-
cak Rabbine verdi¤i sözle ölçü-
lebilir:
“Benim dünya gözündeki
sayg›nl›¤›m
Sözümün do¤rulu¤undand›r
Allah’›n dininin verdi¤i
yücelik miras de¤ildir.”
‹kbal için gençli¤in yeri anas›n›n
dizinin dibi, babas›n›n gölge-
sinin alt› de¤ildir. Babadan ka-
lan miras ve sayg›nl›k genç için
bir övünç kayna¤› olamaz.
Genç kendi kendisini tan›d›kça
ve
kendi
medeniyetinin
mirasç›s› oldukça de¤er kazan›r
ve yücelir. Gencin görevi yeni
zamanlara, yeni diyarlara yelken
açmak ve hikmet sofras›ndan
yenilikler dermektir. Onun için
o¤luna flöyle seslenir:
“Kendine bir yer yap
aflk diyar›nda
Yeni bir zaman,
yeni sabahlar ve
yeni akflamlar
getir meydana!
Allah e¤er f›trat flinas gönül
verdiyse sana
Bahfletti¤i lale ve gülün
sessizli¤inden söz ç›kar
E¤er Allah sana tabiat›
anlama kudreti verirse!
Frengin kadehini
kald›rma!”
‹flte en büyük s›r burdad›r. Fren-
kin, yani Bat›’n›n kadehini kal-
d›rmak, ondan bir ümit
beklemek ve onun izinden git-
mek fiark’l› gencin ifli olamaz. O
e¤er ‘flahinse ve da¤lar›n zirve-
lerinde konakl›yorsa’ herfleye de
o zirveden bakabilmeli ve
Allah’›n ona arma¤an etti¤i ‘ta-
biat› anlama kudreti’ni bofla har-
camamal›d›r. Hergün yeni bir
zerrenin keflfiyle ve eflyan›n ma-
hiyetini anlama ifliyle meflgul ol-
mal›d›r. Çünkü bu medeniyetin
gençli¤i kendine özgüdür ve hiç
birfleyle k›yaslanamaz:
“Darius’un bafl›ndaki tac›
aya¤› alt›nda
çi¤neyen bu millet,
Seni sevgisinin kuca¤›nda
besledi. Seni
atalar›nla
k›yaslayamam!”
‹kbal durgun ve sakin görünse
de bir eylem adam›d›r. Gözleri
sürekli ufukta olan bir bekleyi-
cidir. Ümidi sars›lmaz, nefesi
yorulmaz, karanl›¤› uzun sür-
mez. fiiirlerindeki her k›v›lc›m
meflalesine ›fl›k tafl›r. fiiirlerinde-
ki ateflle ayd›nlat›r etraf›... Mu-
hitinin
karanl›¤›na
ve
savurganl›¤›na ald›rmaz. Kendi-
sini onlardan soyutlar, hayalin-
deki diyarlara gider. O nedenle
de gençli¤e muhitinde de¤il
yüce zirvelerin kayal›klar›nda
yer verir. Çünkü etraf›n bir
ya¤mac› s›n›fa mensup oldu-
¤unun çok iyi fark›ndad›r:
“Sen sözsün, onlar eylem;
sen y›ld›zs›n, onlar gezegen
Biz atalar›m›zdan kalan
miras› ya¤malad›k !”
Bu ‘ya¤man›n’ gençli¤e korku
ve y›lg›nl›k vermesinden çeki-
nir, korkar. O nedenle o¤luna ve
onun timsalinde de medeni-
yetinin bütün gençli¤ine sesle-
nirken geçmiflten hem yak›n›r
hem de geçmiflin ihtiflam›ndan
bahsederek gençli¤e ümit afl›lar:
“Mümine a¤›r gelir
bu gece ve gündüz,
Din ve zenginlik kumar
‹fle düflkün olan kul kalmad›
Kalan sadece bofl bo¤azl›k.
E¤er fakr› aramaya
gücün varsa
Asl› Hicazl›d›r onun
O fakrdan insan yaratt›
Allah’›n kimseye
muhtaç olmayan flan›
Serçe ve güvercin için
ölüm olan flahinlik
‹nsan için makamd›r.”
‹kbal’in de, Akif’in de günümü-
ze ve gelece¤e söyleyece¤i söz-
ler bitmemifltir. Çünkü onlar›n
arzular› hala gerçekleflmedi.
Onlar›n ‘flahin’leri hala tek ka-
natl› uçmakta ve ve yeni za-
manlara,
yeni
mekanlara
uçmaya heves etmemektedirler.
Onlar hala merhum A. N. As-
ya’n›n dedi¤i gibi ‘kendileri ile
oynaflta’d›rlar ve vakitleri daral-
maktad›r. Art›k vakit daral-
makta, mesafa uzamakta,
sab›rlar tükenmektedir. ‘Bize
benzesin’ ›srar›ndan vazgeçip
kendi kanatlar› ile uçmay› ö¤re-
tece¤imiz gençlik bu medeni-
yetin
gerçek
mirasç›lar›
olacakt›r. Miras› ya¤man›n ve-
bali yafll› kuflaklar›n s›rt›nda
durmaktad›r.
Not:
fiiirler, Muhammed ‹kbal
Külliyat› kitab›ndan al›nm›flt›r.