Referans Referans Referans Referans Referans


Gönülden İnananların Hizmet ve Faaliyetleri

“Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür.” (Al-i İmran S. 139)

Gönül adamı, aynı zamanda dava adamıdır. Dava adamı, gönlü dolu, gözü tok, ufku geniş, memleket sevdası coşkulu sağlam bir ülkücüdür. Allah’a kul, Resulüne ümmet olmayı şeref bilen, özü, sözü doğru olan, ibadetlerinde asla lakayt davranmayan, imanıyla amel eden kişidir dava adamı.

“Ülkümüz göklerde dalgalanan bir sancak/ Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak.”
Allah’ın huzurunda eğilmeyen baş, fıtratı gereği huzurunda eğilecek çok baş bulur. Bugün insanlık ideolojik çalkantılar içinde kendi putunu kendi yapıyor ve de kendi tapıyor. Dün yediği helvaya tapan, kendi kızlarını kuma gömen, eşlerini başkalarına peşkeş çeken anlayıştan insanlığın ekseriyeti çok uzak değil maalesef. Bu bataklıktan imanla, ahlakla, muhabbetle, merhametle, engin bir gönül adamı olmak la çıkılır.

İnanmak başarmanın adıdır, inanmak samimiyetin ölçüsüdür, inanmak mensubiyetin temelidir, inanmak hizmettir, sadakattir, sevgidir. İnanmak Hakk’a giden yolun başıdır. İmanı keşfetmek, yaratılışın sırrını çözmek ve kullukla kurtuluşu yakalamaktır. İnanmak, sevda yüklü bir kervanın yolcusu olmak, merhametle, muhabbetle, Muhammet’le (s.a.v) dolu olmaktır. Şair bu duygularla “Muhabbetle hâsıl oldu Muhammet (s.a.v), Muhammetsiz muhabbetten ne hâsıl”. Muhabbet, Yaratanın gönüllere düşürdüğü engin bir kordur, sevdadır. Bu sevdayı hakkıyla kavramanın yolu Muhammedi çizgiyi yakalamaktır. O’nun içinde olmadığı muhabbetler, günlük eğlenceden ileri gidemez.

Gönül adamı olmak imanın hayata hâkim olmasıyla güç kazanır ve kendini bulur. Tarihte yaşamış Mevlanaları, Hacı Bektaşi Velileri, Şeyh Edebalileri, Yunus Emreleri vs. örnek alışımızın ana sebebi bu imandır. Alparslanları, Osman Gazileri, Fatihleri, Yavuzları vs. gönül adamı yapan yine bu imandır.

Gönül adamı bilir ki, sağlam bir iman, faydalı bilgi, merhamet, şefkat, çalışmak, disiplin ve sabır her zorluğu yenecek güçtedir. İster bir aile, ister bir cemiyet mensubu olun, her şeyin başı sevgiyi, dayanışmayı baş tacı edip kaynaşmaktır. Çok farklı ve de yabancı kültürlerin içinde erimeden kalmanın yolu iman ve dayanışma, kaynaşma ruhudur. Bu ruhu diri tutmak her Müslüman Türkün görevidir.

Selam olsun, bu ruhu muhafaza edip dost kalanlara.

14.12.2015, Maasmechelen-Belçika



YAZARIN DİĞER YAZILARI