9
MAYIS - HAZ‹RAN 2014 •
lumlar› aras›nda devam etti-
¤ini söyleyebiliriz.
Kapitalist toplumlar›n propa-
ganda araçlar› olarak da kulla-
n›lan edebiyat, romanlar›,
filmleri (James Bond filmleri
ve Almanya’daki Konsalik’in
yazd›¤› Sovyet temal› roman-
lar gibi) ile Sovyet sistemini
karalama arac› olarak kullan›l-
m›flt›r.
Bizde ise Cumhuriyet’in kuru-
luflundan sonra fliir ve roman-
da resmi söylemleri edebiyata
geçiren Behçet Necatigil, Ya-
kup Kadri gibi yazar ve flairle-
ri sayabiliriz.
Cumhuriyetin ilk dönemlerin-
de kuru bir pozitvizim edebi-
yata hakim gibi görünse de
yaz›lanlar halk›n üzerinde o
kadar da etkili olmad›. Ayr›ca
alfabenin tedricen de¤il de bir-
den bire de¤ifltirilmesi, okur
yazar oran›n›n o kadar da yük-
sek olmamas› bu tür resmi
söylemi yans›tan edebiyat›n
yayg›nlaflmas›n›n önüne geçti.
Okumufl flehirli kesimden ç›-
kan yazarlar ço¤unlukla sol e-
debiyat› benimsediler ve dini
ya tamamen eserlerinden ç›-
kard›lar ya da dindarlar› kü-
çümseyen ve afla¤›layan
eserlere imza att›lar. Onlar›n
karfl›lar›nda olan muhafazakâr
yazarlardan Peyami Safa spiri-
tüalizmle (ruhçuluk) birlikte
modern ve eski toplum aras›n-
daki z›tl›klar›, modernlifltikçe
sunileflen, kültürel yozlaflama-
ya maruz kalan insanlar›n iç-
sel dramlar›n› yazarken,
Ahmet Hamdi Tanp›nar ise
daha çok ‘red ve kabul’ ikile-
mi üzerinde durmufltur. Türk
edebiyat› ne yaz›k ki Heinrich
Böll gibi hem muhafazakâr
hem de protestocu bir yazar
yetifltirememifltir.
Sonuç olarak edebiyat, bir su-
num ve söylem tarz›d›r. Bu
nedenle dinlerin ve ideolojile-
rin toplumlar› etkilemek için
edebiyat› görmemezlikten gel-
meleri ve reddetmeleri düflü-
nülemez.
Toplumdaki ayr›flmalar ve ça-
t›flmalar derinlefltikçe, mede-
niyetler aras› bar›fl veya
çat›flma hali ortaya ç›kt›kça e-
debiyat da kendisine o alanlar-
da yer bulacakt›r. Ne
toplumdan uzaklaflan dini söy-
lemlerin ne de toplumun dilini
konuflmayan edebiyat›n insan-
lar üzerinde tesiri düflünele-
mez. Suni edebi çal›flmalar ve
›smarlama ayd›nlar toplumun
dinamikleri taraf›ndan tarih
boyu d›fllanm›flard›r. ‹nsan›, o-
nun ruh alemini, tabiat› konu
alan edebiyat ne kadar dini
görmemezilikten gelirse gel-
sin mutlaka hissi bir yan› ola-
cakt›r.
Dind›fl› edebiyatta bile din et-
kisi hissedilir. Bu nedenle ede-
biyat› dinden soyutlamak da
mümkün de¤ildir.