Background Image
Previous Page  8 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 64 Next Page
Page Background

YORUM

8

• REFERANS

Asl›nda 19. yüzy›l Bat› edebi-

yat› isyan ve inkar edebiyat›-

d›r. Nedeni de makinenin

keflfi ile insan›n tanr› seviyesi-

ne ç›kar›lmas›d›r.

Rönesans, insan ve dinin yeni-

den tarifi a¤r› a¤›r ortaya ç›kan

keflifler ister istemez ayd›nlar

üzerinde derin tesirler uyand›-

r›yordu. Özellikle Katolik kili-

sesinin a¤›r bask›s›, bütün yeni

fikirlerin reddi ve mahkum e-

dilmesi Bat› için bir kâbustu

ve bu kâbustan kurtulmak için

de böyle din d›fl› bir edebiyata

ihtiyaç vard›. Kilisenin zincir-

lerinden kurtulmak isteyen ya-

zar ve flairleri kilisenin

merhametsiz tanr›s›na sald›r›-

yorlard›. Bat› da bu sald›r›n›n

yüzlerce örne¤i vard›r.

Toplum bu yeni edebiyat tü-

ründen ister istemez etkilen-

mifl ve kiliseye karfl› daha

temkinli davranmaya baflla-

m›flt›r. 1500’lü y›llardan, özel-

likle M. Luther’ in ortaya

ç›k›fl›ndan sonra da bu ‘din d›-

fl› edebiyat’ artarak devam et-

mifltir. Ama dinin tamamen

edebiyattan ayr›flt›r›lmas› asla

mümkün olmam›flt›r. H›r›st›-

yanl›¤a, daha do¤rusu Kili-

se’ye mesafeli duran J.W.

Geothe gibi ayd›nlar en mefl-

hur (Faust gibi) eserlerinde din

ve insan temas›n› iflleme¤e de-

vam etmifllerdir.

Bizde edebiyat Tanzimat’a

kadar din ve aflk a¤›rl›kl›d›r.

Tanizmat’tan sonra Bat›’n›n

etkisiyle sadece din d›fl› de¤il

dine karfl› ak›mlar da roman-

da, fliirde yer almaya baflla-

m›flt›r. Baha Tevfi, Abdullah

Cevdet, Tevfik Fikret gibi ya-

zar ve flairler dini toplumu geri

b›rakan en büyük etken olarak

görmüfllerdir. Onlar›n karfl›tla-

r›ndan olan Mehmet Akif ise,

fliirinde ‹slam’›n gülen ve ay-

d›nlatan yüzünü konu edin-

mifltir.

Problemlerimizin

fark›nda olan flair, softal›¤›n

da fark›nda olarak dini konu-

lar› terennüm etmifltir.

Mehmet Akif’den sonra Necip

Faz›l, Sezai Karakoç gibi flair-

ler eserlerinde dini sadece

‘tebli¤’ olarak de¤il, isyan ve

ayd›nlanma olarak da verme-

¤e çal›flm›fllard›r. Özellikle

Necip Faz›l, fliirlerinde ‹slam

dinini terennüm ederken niha-

yi amac›n ‘Allah’› aramak’

oldu¤unu özellikle belirtmifl-

tir:

‘Anlad›m ifli, sanat

Allah’ › aramakm›fl,

Marifet bu, gerisi yaln›z

çelik-çomakm›fl’

Sezai Karakoç’ un eserlerinde

din belirgin olarak kendisini

göstermez. O meseleyi daha

çok medeniyet seviyesinde ele

al›r. Ona göre Do¤u’yu Do¤u

yapan ‹slamMedeniyeti’dir ve

Do¤u’nun Bat› karfl›s›ndaki

suskunlu¤u, yeniklik sendro-

mu gerçekçi de¤ildir.

Bu fikirler sadece fliir ve ro-

manlarda kalmaz. Edebiyat

yoluyla topluma sirayet eden

fikirler kendine toplum içinde

taraftar ve yaflama alan› da bu-

lurlar.

Yukar›da k›saca baz› örnekler

sundu¤umuz edebiyat adamla-

r› ve eserler genelleme yap›la-

rak ele al›nd›¤›nda edebiyat›n

toplum için ne kadar öenmli

oldu¤u ortaya ç›km›fl olur. Bu

nedenle her sistem edebiyat›

kendi kontrolü alt›na almak is-

temifltir. Sovyetler Birli¤i dö-

neminde hem resmi Sovyet

edebiyat› ve dolay›s›yla edebi

dili zorunlu hale getirilmifl

hem de bir karfl›t Samizdat

dedikleri ‘Yer alt› edebiyat›’

geliflmifltir. ‹ki edebiyat türü-

nün de hala eski Sovyet top-

Okumufl

flehirli kesimden

ç›kan yazarlar

ço¤unlukla sol

edebiyat›

benimsediler ve

dini ya tamamen

eserlerinden

ç›kard›lar ya da

dindarlar›

küçümseyen ve

afla¤›layan eserlere

imza att›lar.