YORUM
6
• REFERANS
Türkler art›k göçmenlik olgu-
sunu içlerine sindirmifller,
yerleflik hayata daha s›cak ba-
karak kendilerinin durumunu
yeniden gözden geçirerek, i-
kinci vatan kavram›n› dillerine
ve düflüncelerine yerlefltirme-
ye karar vermifllerdir. Yafla-
d›klar› ülkenin vatandafll›¤›na
geçmeyi ilk ad›m olarak gör-
meleri sonras›nda, bar›fl ve
huzur içinde ikinci vatanlar›n-
da yeni planlar kurmaya bafl-
lam›fllard›r... Ve kendileri için
ekonomik göç insanlar› yak›fl-
t›rmas›ndan, yabanc› iflçi, mi-
safir iflçi, ifl gücü insanlar› gibi
yak›flt›rmalardan kurtulmak
yoluna girmifllerdir.
Türkler art›k “Gastarbeiter”
de¤ildir. Almanya Türklere
“Ac› vatan” da de¤ildir, çünkü
Anadolu’dan kopan gençlik
yeni vatan›nda yaflamaktad›r.
Yaflad›¤› ülkenin lisan›ndan
geleneklerine ve hayat düze-
ninden kültür düzenine ait ne
varsa özümsemekte olan genç,
yaflad›¤› topraklarda bar›fl içe-
risindeki hayat›n› komflusuyla
paylaflarak yaflamak istiyor...
Bundan tabiî de ne olabilir ki?
Bu durum biz Türkler için a-
k›lc› tercihtir. Yabanc› gibi de-
¤il de yerleflik insan gibi yafla-
mak, tüketici kafayla de¤il de
her türlü hayat kavgas›nda be-
raber olmak yaflaman›n zorlu-
klar›n› kolaylaflt›r›r.
Biz Türkler için, yeni hayat ve
yaflama düzeyimizin olumlu
hale getirilmesi yeryüzündeki
göç eden milletlerin durumla-
r›ndan ders almam›z› da emre-
diyor. Göç olgusu, ikinci
vatanda nas›l flekillenmeli ki,
genç kimlik bunal›m›ndan
kurtulsun?
Evet buras› art›k vatand›r. Va-
tan olmal›d›r. Karars›z, iki a-
rada bir derede kalan
insanlardan sa¤l›kl› bir hareket
beklemek beyhudedir. fiimdi
bizlerin önünde duran en ö-
nemli görev, yeni vatanda ka-
liteli, e¤itimli ve uyumlu
insanlar yetifltirmektir. Kaliteli
ve e¤itimli insan her ça¤da ve
her ço¤rafyada sayg›y› hak e-
der. Yap›lan ifller ortak vatana
hizmet etti¤i sürece rahats›z-
l›klar en aza iner. Avrupa da
yaflayan Türkler’in bence en
büyük hedefi, art›k o “yaln›z-
l›k ve yabanc›l›k” psikoloji-
sinden kendilerini kurtarmak
olmal›d›r. Çünkü bu psikoloji
yeni nesillerin buraya al›flma-
s›n›n önündeki en büyük en-
geldir. Tabi bütün bunlar›n tek
tarafl› olmamas› gerekir. Yerli
toplumunda üzerine düflen va-
zifeleri vard›r. Siyasi otorite-
nin, medyan›n, sivil toplum
kurulufllar›n›n, kiliselerin, yani
toplumun bütün katmanlar›n›n
samimi olarak göçmenlere ku-
cak açmalar› ve göçmenlerin
buray› vatan edinmelerine yar-
d›mc› olmalar› gerekir. Yak›n-
laflt›rman›n,
sevdirmenin,
benimsetmenin yolu kucakla-
maktan geçer. D›fllarsan›z, u-
zaklafl›r sevimsizlefltirir ve
benimsetemezsiniz.
AT‹B (Avrupa Türk-‹slam
Birli¤i) bundan dört y›l önceki
kurultay›nda bu konuya par-
mak basm›fl ve “Biz Buraya
Vatan Dedik, Siz de Vatandafl
Deyin” diye sloganlaflt›rm›flt›.
Art›k bu konudaki çözümsüz-
lük siyasi otoritenin sermayesi
olmamal›. Elli üç y›ldan beri
bu ülkede yaflayan, üçüncü ve
dördüncü nesilleri art›k burada
do¤up büyüyen göçmenlerin,
kendi inanç de¤erleri kabul
görmeli ve buraya ait oldukla-
r›n› hissetmelidirler. Bir yere
ait oldu¤unu hissedenler oray›
kabullenirler. Bu ülkeleri yö-
neten siyasi otorite bu anlay›fl›
art›k benimsemeli ve bunu sa-
mimi olarak medya yoluyla
toplumla paylaflmal›d›r. Art›k
bu anlay›fl olgunlaflarak, her-
kesi memnun edecek bir neti-
ce vermelidir.
Ozan’›n na¤mesindeki “bir yi-
¤it gurbete gitse, gör bafl›na
neler gelir” sorusunun cevab›;
gurbet ona vatan olur fleklinde
yerini almal›d›r.